Tuesday, April 26, 2016

Sydney'de yapılacak 9 şey


Sydney’e ilk gidişinizde mükemmel modern bir şehre geldiğinizi ve tüm sene boyunca ılıman bir iklime sahip olan bu kentten asla ayrılmak istemeyeceğinizi düşünürsünüz. Her büyük şehir gibi Sydney de bağrında pek çok gizli hazine saklar, ve her yeteri büyüklükteki metropolis gibi Sydney’i de asla tek bir ziyaretle gerçekten tanımak mümkün değildir. Ne yazık ki bahsettiğimiz şehir Türkiye’den uçakla 20 saat mesafede olunca, bin dolardan daha ucuza uçmak neredeyse mümkün değilken tutup da Sydney’e her iki üç senede bir gidin, yeni yerlerini tanıyın diye tavsiye vererek gülünç duruma düşmek istemem. Ama gidin J

Eğer Sydney’de geçirecek zamanınız az ise, eğer birkaç günlük kısa bir ziyaret ile Sydney’i aradan çıkartmak zorundaysanız işinize çok yarayacak tavsiyelerim olacak. Eğer Sydney’e kendi başınıza değil de bir tur şirketi ile gidiyorsanız o zaman benim aşağıda sıralayacağım Sydney’de yapılacak 9 şey arasından en az bir kaçının tur programında olmasına dikkat edin. Eğer kendiniz seyahatinizi planlıyorsanız o zaman en baba 9 aktivitenin hepsini beş altı günlük bir Sydney gezisine rahatlıkla sığdırabilirsiniz. Eğer birazcık dişinizi sıkar, iyi bir zaman yönetimi sergilerseniz gelecek yazıda bahsedeceğim diğer Sydney aktivitelerini de aradan çıkartabilirsiniz.

1 -The Rocks'ı ziyaret edin 

Sydney'in "eski şehir" olarak adlandırabileceğimiz muhiti. Kolonyal dönemden kalma binalar, dar caddeler, soluk pembe kumtaşından inşa edilmiş kiliseleri, ve Sydney'in en eski pubları ile şehrin ilk adımlarını attığı yöre burası. Günümüzde de Avustralya'ya özgü samimi ve cana yakın havayı koruyan The Rocks aynı zamanda liman ve opera binasına hakim manzarası ile de bir cazibe merkezi. Restoranlarda çeşit sıkıntınız olmayacak ancak her şeye rağmen turistik bir bölgede olduğunuzu unutmayın. Restoranlarda yemek fiyatları çoğu zaman kalitesi ile doğru orantılı olsa da biraz pahalı sayılır. Kendinizi şımartmak isterseniz Fish at the Rocks, The Quay, ya daWaterfront Restaurant'ı deneyebilirsiniz. özellikle Fish at the Rocks fiyatları ile de cazip mükemmele yakın bir deniz ürünleri restoranı. Kaliteli ve abartılı olmayan fiyatlara sahip bir şarap listeleri var. The Rocks 1970'lerde tamamen yıkılıp çok katlı lüks apartmanlara dönüşmekten son anda kurtulmuş. Kentsel dönüşümün Avustralya versiyonu ile yıkım kararı alınan mahalle, sakinlerinin yasal yollarla mahkeme salonlarında ve sokaklarda gösteriler yoluyla yürüttükleri mücadele sonucu ayakta kalmış. Kaderin cilvesi, günümüzde mahalle Sydney'in en pahalı gayrimenkul fiyatlarına sahip yerlerinden birisi.

2 - Haydi kumsala!

Pink sunset on the beach in Sydney
Sydney deyip de kumsallardan bahsetmemek, en azından bir gününüzü kumsalda keyif yaparak geçirmemek olmaz. Tüm yıl boyunca ılıman olan iklimi ile Sydney'de dört mevsim kumsal keyfi yapabilirsiniz. (NOT: Okyanus soğuk olur diye korkmayın Sydney'de deniz suyu sıcaklığı tüm yıl boyunca 20 derecenin üzerinde seyreder). Kimi zaman dev dalgaların dövdüğü kumsallar aynı zamanda dünyaca ünlü sörf bölgeleri sayılıyor. Eğer sörf tahtasına atlayıp dalgalarla boğuşmaya niyetiniz yoksa bile köklü ve eğlenceli bir sahil kültürü olan bu şehirde bir gününüzü mutlaka kumsalda geçirin. Tavsiyem manzarası ve büyüklüğü ile popüler Manly Beach, ya da, eğer daha sakin bir sahil tecrübesi isterseniz, küçük ama (daha) ıssız olan Bronte beach. Her iki kumsala da toplu taşıma ile ulaşabilirsiniz. Kumsalların etrafı dükkanlar, cafeler ve restoranlar ile dolu olduğu için ne aç kalacaksınız ne de canınız sıkılacak. (NOT: Güney Kaliforniya ya da Miami kumsalları gibi artist bozmalarının ya da vücutçu canavarların gövde gösterisi yaptığı kumsallar gibi değildir Sydney kumsalları, Sydney'li yerli halkın gönlünce vakit geçirmek için koştuğu yerlerdir. Kendinizi çok rahat hissedersiniz. Ben İzmir körfezinde de buna benzer bir ortamın hayalini kuruyorum yıllardır)

3 - Royal Botanic Gardens ve Mrs. Macquarie’s Chair

Purple flowers from the Sydney Botanical Gardens in the city
Bu Sydney'de yapabileceğiniz en ilginç şey değil belki ama yine de Botanik bahçesi görmeye değer. Hafta sonları Sydney'lilerin geniş çimenlik alanlarına akın ettiği Botanik bahçesinde aynı zamanda Avustralya'nın bitki örtüsü hakkında bir ton bilgi de edinebilirsiniz (eğer sizin de içinizde sürekli kaşınan bir nerd var ise). hazır buraya gelmişken yekpare bir kayaya oyulmuş bir sandalye olan Mrs. Macquarie's Chair'e oturup limanın muhteşem manzarasına dalabilirsiniz.

4 - Manly Beach Feribotu


Bir gününüzü kumsalda geçirmeye ikna olduysanız eğer, ve Manly Beach tercihiniz olacaksa kumsala ulaşmak için Manly Beach Feribotunu kullanmalısınız. Pazar günleri 2.50 Avustralya Doları olan feribotun gidiş dönüş bilet fiyatı hafta içi günler 12.40 AUD. Bu ilk bakışta biraz fazla gelebilir ama feribot gezinizde meşhur opera binasını değişik açılardan göreceksiniz ve Sydney limanında keyifli bir tekne yolculuğu yapacaksınız. Böyle panoramik bir tur için bu fiyat az bile diyebiliriz. Dönüş saatinizi gün batımına denk getirirseniz muhteşem bir manzara da bonus olarak hesabınıza yazılır.

5 - Sydney Harbour Bridge'i yürüyerek geçin

Great angle of the Harbour/Harbor Bridge in Syndey Aussie
Sizi bilmem ama ben suyla haşır neşir şehirlerde gezmeyi çok seviyorum. Özellikle İstanbul, San Fransisco, New York gibi sadece su kenarında olmayan aynı zamanda pek çok köprüyle bezenmiş şehirlerde köprülerin karakteri bize kent hakkında çok şey anlatır. Sydney de karakterini bir köprü ile bize gösterir. Sydney Harbor Bridge 1932 yılında, büyük buhran yıllarında, işsizliğe çare olarak yürütülen bir hükümet imar projesinin parçası. Hoover Barajı, Golden Gate köprüsü gibi Sydney Harbor Bridge de Avustralya'nın zorlu bir dönemine şahitlik etmiş tarihi bir yapı. Çelik iskeleti Sydney siluetinin vazgeçilmez bir parçasıdır ve Opera Binası ile her Sydney resminin olmazsa olmazıdır. Köprüdeki yürüyüş yolu ücretsizken çelik iskelete tırmanmanıza da izin verilen rehberli turlar biraz tuzlu (158 AUD). Eğer siz de keşfetmeye çıktığınız şehirlerde yürüyerek zaman geçirmeyi seviyorsanız Sydney Harbor Bridge'i yürüyerek geçmek Sydney'deki yürüyüş rotanızda mutlaka yer almalı.

6 - Sydney Opera Binasını Tecrübe Edin

Famous landmark Sydney Opera House lit up at night
Evet beylik olacak, evet çok alışıldık ama aynı zamanda olmazsa olmaz. Sydney'e kadar gelip de ünlü Sydney Opera Binasını yakından görmeden dönmek olmaz. Şimdi burada uzaktan bakıp fotoğraf çekmekten, ya da bahçesinde arka plana operayı alıp selfie çekmekten bahsetmiyoruz. Sadece görsel değil aynı zamanda bir mühendislik harikası olan bu kültür ve mimari ikonunun içine girmekten, onu tecrübe etmekten bahsediyoruz. Rehberli turlar 37 Avustralya Dolarından başlıyor. Ama daha da ileri gidin. 43 AUD'den başlayan fiyaltar ile Opera Binasında bir konser ya da müzikale bilet alın. Binanın sadece dışarıdan değil içeriden de güzel ve salonun tasarımı ve akustiği de hiç yabana atılır cinsten değil. Kısacası oralara kadar gitmişken dünyanın en tanınmış kültürel ikonlarından birini gerçekten yaşayın.

7 - Blue Mountains'ı ziyaret edin

The three sisters in the Blue Mountains of Australia with blue sky and lush background
Herkese göre olmayan bu atraksiyonu opsiyonel olarak kabul edebilirsiniz. Eğer Sydney'de bir kaç gün geçirecekseniz ve Avustralya'nın nefes kesen doğası da ilginizi çekiyorsa Mavi Dağlar milli parkına yapacağınız kısa bir ziyaret sizi hayal kırıklığına uğratmayacak. Milli parka gündelik olarak düzenlenen turlar kişi başı 70-100 dolar civarında. Ancak 90 dakikalık bir tren yolculuğu ardından giriş ücreti olmayan milli parkı ücretsiz olarak da ziyaret edebilirsiniz. Eğer sıkı bir hiking ilginiz varsa parkta bir gece kamp yapmak ve alışıldık yolların dışına çıkmak da cazip olacaktır. YOk kamp bana uymaz derseniz, paranız da değerliyse tren bileti karşılığında keyifli bir yolculuk sizi bekler.

8 - Müzelere hücum!

Museum of Contemporary Art in Sydney, Australia
Sydney hatırı sayılır bir müzeler kenti. Art Gallery of New South Wales, The Rocks'daki Modern Sanatlar Müzesi, Nicholson Müzesi, Darling Harbor'daki Avustralya Ulusal Denizcilik Müzesi giriş ücreti olmayan mükemmel müzeler. Olağan şüpheliler olarak adlandırabileceğim bu müzelerde geçireceğiniz bir kaç saat sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacak. Ancak bu bilindik müzelerin dışında da görülecek pek çok irili ufaklı müze var. Örneğin aynı zamanda bir çay evi olarak da çalışan White Rabbit Gallery modern Çin sanatından örnekler barındırıyor ve giriş ücreti yok. The Rocks Discovery Museum da sizden giriş ücreti istemiyor ve özellikle Avustralya tarihine meraklıysanız kesinlikle ilginizi çekecek. Ancak benim favorim, ünlü seyahat bloggeri Nomadic Matt'in tavsiyesi sayesinde keşfettiğim Hyde Park Barracks. 10 AUD giriş ücreti olan müzede koloni dönemi Sydney'i hakkında pek çok hikayeye ev sahipliği yapıyor.

9 - Sörf yapmayı öğrenin

Surfers walking down the beach at sunset with their surfboards
Tamam tamam bunu kendim içn yazdım. Aslında yapmayı isteyip de hiç bir zaman öğrenemediğim şeylerden birisi sörf yapmak. Hawaii'ye gitmiyorsam, Miami ve Kaliforniya kıyılarındaki gösteriş meraklısı gençlerden de haz etmiyorsam bari Sydney'de öğreneyim sörf yapmayı. Elbette herkesin hoşuna gidecek bir şey değil sörf öğrenmek ama Sydney'in rahat ve stresten uzak sahil hayatına daha yakından bir bakış atmak için de daha iyi bir fırsat bulmak zor. En azından sörf dersi veren şirketlerden biriine bir bakın, sörf tahtasının üstüne bir çıkın derim. Hem nasıl olsa kumsalda bir gün geçireceğimiz konusunda anlaşmamış mıydık?

Thursday, April 14, 2016

Balayı Turu Düzenlemek Ciddi Bir İştir

Balayı ciddi bir iştir. Balayına gitmekten bahsetmiyorum elbette. Bu günkü konumuz balayı turunuzu planlamak, düzenlemek, ve sorunsuz şekilde gerçekleştirmek üzerine. Ve bu konuda yardım almaya ihtiyacınız olup olmadığı ile ilgili. Aslına bakarsanız balayı turu konusunda bir tur operatöründen yardım almak isteyip istemeyeceğiniz tamamen kişiliğiniz, eşinizle birlikte balayı turunuzdan neler beklediğiniz, ve bu konuda ne kadar zaman ve çaba sarf etmeye hazır olduğunuz ile alakalı. Örneğin ben seyahatlerimde risk almayı, maceraperest davranmayı sevdiğim, bilinmeyene koşmaya bayıldığım için eğer balayı turuna gitmeyi planlıyorsam değişik, hayatta bir daha yapamayacağım bir şeyler isterim. Çünkü bir şeyler ters gitse dahi bunu bir serüven olarak kabul edebilirim. Ancak herkes benim kadar maceraperest, ya da riski seven bir yapıda olmayabilir. Gelin bu gün bu konuda biraz hoş beş edelim.

1 - Balayı Turunuzdan Neler Bekliyorsunuz?

Balayı dediğinizde aklınıza ilk ne geliyor? Gözünüzde canlanan ilk manzara nedir? Hindistan cevizi ağaçları altında, tropik bir cennette beş yıldızlı bir resortta keyif yapmak mı? Bir Avrupa şehrinde tarihi kent merkezini eşinizle alt üst ederken duyduğunuz heyecan mı? Amazon ormanlarında beş yüz metrelik bir yamaç kenarında bungee jumping yaparken hissettiğiniz adrenalin patlaması mı? Londra ya da New York'ta bir müzikalde ön sıralardaki koltuklarınızda Operadaki Hayalet'i izlerken duyduğunuz keyif mi? Tanzanya'da Serengeti düzlüklerinde büyük göçü takip ederken şahit olduğunuz muhteşem doğa olayının tüylerinizi diken diken etmesi mi?

Balayı turunuzu planlamadan önce ilk olarak bir çift olarak nasıl bir tatil istediğinize karar vermeli ve bu konuda anlaşmalısınız. Ne tip bir balayı istediğiniz bu balayı turuna hazırlanırken yardıma ihtiyacınız olup olmayacağını etkileyecek. Nasıl mı?
  • Bir Avrupa ülkesinde bilindik bir şehre gidecekseniz (Paris, Londra, Prag, vb.) sizi bekleyen kötü sürprizler ile karşılaşma olasılığınız oldukça az olacak. Profesyonel bir tur operatörünün sizi yönlendirmesine ihtiyaç duymayabilirsiniz.
  • Egzotik bir bölgede konforlu bir balayı istiyorsanız, yani mesela Maldivlerde Balayı, Bali'de Balayı, Bora Bora'da Balayı gibi bir hedefiniz var ise o zaman belki de işi bilene danışmak faydalı olabilir. Bu bölgelerin çoğu üçüncü dünya ülkelerindedir ve rezervasyon problemleri ile karşılaşabileceğiniz gibi otel dışında size servis verecek insanlar (şöför, karşılama personeli) ile bağlantı kurmakta ve hizmet alabileceğinize güvenmekte sorun yaşayabilirsiniz. En önemlisi acil durumlarda sizinle ilgilenecek bir yetkili olmaması rahat edememenize yol açabilir.
  • Eğer gitmeyi planladığınız yerin dilini bilmiyorsanız, ya da yabancı dilinize güvenmiyorsanız seyahatinizin tüm ayrıntıları önceden planlanmış olmalıdır. Size kimden saat kaçta ne şekilde servis alacağınızı, bir aksilik olursa kimi aramanız gerektiğini gösteren bir hizmet belgesi (voucher) ile seyahate çıkmanız çok büyük önem taşır. El yordamıyla kendi başınıza çözüm üretemeyeceğiniz yörelerde, özellikle de yabancı dil bilginiz çok üst düzey değilse kendinizi güvende hissetmek için profesyonel bir tur operatöründen yardım almanız doğru olacaktır.

2 - Düğün sürecinde çok yoruldum bir de balayı tasarlamakla uğraşamam!

Eğer yukarıdaki gibi düşünüyorsanız o zaman saatlerce, belki de günlerce balayı planlamakla uğraşmayın. Gideceğiniz yeri seçin, bir tur operatörüne tarihlerinizi ve bütçenizi bildirin ve arkanıza yaslanın. İşini ciddiye alan tur operatörlerinin tamamı size tahmin edeceğinizden de iyi hizmet verecektir. Ancak tur operatörü seçerken dikkatli olun. Size kişiselleştirilmiş, özel tasarlanmış bir program sunabilecek olan, güven veren bir acente bulmaya çalışın. Şikayet Var gibi sitelerdeki geçmişlerine, sosyal medyadaki varlıklarına, forumlarda haklarında yazılanlara göz atın.

3 - Bütçemiz çok sınırlı, ne yapacağız?

Eğer balayına ayırabileceğiniz bütçe çok sınırlı ise ama yine de buralardan uzaklaşmak istiyorsanız öncelikle Midilli, Sakız, Samos adalarından birinde balayı geçirmeyi düşünün. Kıbrıs'a iyi bir otel seçeneği bulsanız bile gitmeyin. Kıbrıs kötü olduğu için değil (aksine çok harika bir yerdir), balayında farklı bir coğrafyaya, farklı bir yere gitmiş gibi hissedemeyeceğiniz için. Elbette eğer tek derdiniz uygun fiyata güzel bir otele gitmekse o zaman Kıbrıs da seçenekler arasına girebilir. Eğer bütçeniz çok sınırlıysa butik hizmet veren acentelerden fayda sağlamayacaksınız demektir. Pek çok butik balayı operatörü tek karını size sunduğu ekspertiz, bilgi, ve tecrübeyi fiyatlandırarak elde eder. Bu size çok daha iyi bir balayı fırsatı sunacaktır ama aynı zamanda maliyetleri de arttıracaktır. Yine de unutmayın ucuza kendi başıma planlayacağım diye çıktığınız balayı yolculuğunun astarı yüzünden pahalıya çıkabilir.

Wednesday, April 6, 2016

Maldivlerde Balayı Hakkında 8 Soru 8 Cevap

1 – Neden Maldivlerde Balayı Yaşamalıyız?


Balayı bir insanın, bir çiftin hayatında bir ya da çok az defa yaşayabileceği bir tecrübe ve mükemmele olabildiğince yakın olması gerekir. Peki neden Maldivler’de balayı yapmak iyi bir tercih? Bunun aslında pek çok sebebi var ve kendi başına bir yazı olabilir ama madde madde sıralayayım.

a)      THY ile aktarmasız uçuş. Üstelik geceyarısı saat 2’deki 8 saatlik uçuş ile gün kaybetmemiş de oluyorsunuz. Eğer havaalanına çok uzak olmayan bir otelde kalıyorsanız öğleden sonra otelinizin keyfini sürmeye başlayabilirsiniz. Dönüş uçuşu da şu anda saat 22:45’de, yani dönüş gününüzü de akşama kadar değerlendirme şansınız var.

b)      Tüm yıl boyunca güzel hava. Kuru ve yağışlı sezonları olsa da Maldivlerde 365 gün balayı yapabilirsiniz.

c)       Tropik bir cennet. Palmiye ve Hindistan cevizi ağaçları altında kalacağınız otelden başka tesisin olmadığı küçük bir adada sükunetin keyfini sürebilirsiniz. Evliliğinin ilk günlerini sadece birbirine adayarak geçirmek isteyen çiftler için ideal.

d)      Egzotik destinasyonlar içinde en hesaplı seçeneklerden birisi.

2 – Maldivler’de balayı için en iyi mevsim hangisidir?


Evlenme gününüze belki de çok özgürce karar veremeyebilirsiniz. Büyük ihtimalle yaz aylarında evleneceksiniz. Şanslısınız çünkü Haziran-Ağustos Maldivler’in düşük sezonu sayılır, yani masrafınız az olur. Şanssızsınız çünkü yaz ayları Maldivler’in yağışlı sezonudur. Ancak bu gözünüzü korkutmasın, tropik bir kumsalda yağmur altında turkuaz mavisi sulara dalmak, kumsalda yağmur damlalarının yumuşak sesi eşliğinde verandanızda eşiniz ile huzurlu bir öğleden sonra geçirmek…Yine de ille de en iyi mevsim ne zamandır derseniz iklim olarak Maldivler’in en iyi zamanı Şubat – Nisan arasındadır. Kuru sezon olarak da bilinen bu dönemde rutubet oranı da daha düşüktür.  Yağışlı sezon Mayıs’ta başlar ve Kasım’a kadar sürer. Ancak en yağışlı sezonda bile sağanak atakları arasında bol güneşli saatler geçirebilirsiniz.

3 – Maldivler’de balayı’nın ortalama maliyeti ne olur?


Sezona göre fiyatlar değişmekle birlikte 6 gecelik, 5 yıldızlı bir otelde yarım pansiyon konaklama transferler ve uçak bileti dahil kişi başı 2000 Amerikan Doları civarında bir maliyetle gerçekleştirilebilir. Yüksek sezonda Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde tatil yapmak istediğinizi düşünün.

4 – Deniz uçakları ile transfer yapılıyormuş, doğru mu?


Evet doğru. Maldivler esasında bir adalar topluluğu. Yüzlerce irili ufaklı adadan oluşan ülkenin pek çok tatil tesisi sadece hava ya da deniz yoluyla ulaşılabilen bölgelerde yer alıyor. Male havaalanına 20-25 km mesafedeki adalara sürat teknesi ile gidilirken 100 km ve üzerindeki mesafelere ise ya iç hat uçuşu artı tekne ile, ya da deniz uçağı ile gidiliyor. Bindiğiniz deniz uçağı sizi otelinizin iskelesine kadar götürüyor. Bu süper romantik seçeneğin bir de maliyet yön var. Kişi başı 400 dolardan başlayan fiyatlar ile deniz uçağı keyfi yaşayabilirsiniz. Toplamda balayı maliyetinizi 1000 dolara kadar arttırabilen bir lüks. Eğer ille de yaşamak istediğiniz bir tecrübe ise pek çok adaya transferi bu yol ile yapabilirsiniz. Eğer bütçeniz sınırlı ise, ya da önceliğiniz belki bir gün daha fazla balayı yaşayabilmek ise tekne ile transfer yapılabilen yakın adalara yönelmenizi tavsiye ederiz.

5 – Balayı sırasında sadece otele kapanmak istemiyoruz. Neler yapabiliriz?


Dört ve beş yıldızlı otellerin tamamında doğa sporları, ilginç okyanus gezileri, dalış eğitimleri gibi tropik bir cennete uygun aktiviteler yer alır. Ancak eğer aradığınız şehir eğlenceleri ve gece hayatı ise Maldivler bunun için en iyi balayı destinasyonu değil. Büyük ihtimalle otelinizden başka bir tesisin olmadığı bir adada olacaksınız. Otellerin kendi eğlenceleri olsa da bir Mikanos, bir Las Vegas gece hayatı ile kıyas kabul etmez. Paradise Island, Sun Island, Reethi, ve Kuredu gibi kendi adasında kurulu resortlar konuklarına iyi bir gece hayatı da sunmak için çaba harcar. Eğer çok çılgın ve sıradışı bir şeyler peşinde değilseniz oldukça tatminkar bir eğlence ortamıyla karşılaşacaksınız. Yine de tavsiyemizi unutmayın: Maldivlerde balayı daha çok güzel bir iklimde, tropik bir cennet adasında zaman geçirmek isteyenler için idealdir.

6 – Nasıl kıyafetler götürmeliyim?


Mayo/bikini, parmak arası terlik…Eğer isterseniz sadece deniz malzemeleriniz ve güneş kreminiz ile gidebilirsiniz. Yazlık elbiseler, şortlar, hafif kumaşlar kullanılarak üretilmiş kıyafetler. Eğer yağışlı sezonda gidecekseniz çok hafif bir yağmurluk da taşımak isteyebilirsiniz. Zaten büyük ihtimalle plaj kıyafetleriniz dışında fazla bir şeye ihtiyacınız olmayacak.

7 – Aşılar, sıtma, ilaçlar, v.b.?


Maldivler’de sıtma tehlikesi yoktur ve eğer riskli bölgelerde yaşamıyorsanız sarı humma veya başka bir aşınız olup olmadığı sorulmaz. Kısacası güvenle seyahat edebilirsiniz. Ancak tropik bir adaya gittiğinizi, sıcak ve rutubetli bir ortamda olacağınızı unutmayın. Sinek kovucunuzu ve böcek sırıklarına ve sinek sokmalarına karşı krem ya da merheminizi yanınızda bulundurun. Ayrıca farklı bir iklim, farklı bir fauna, farlı bir doğal ortama girdiğinizi unutmayın. Eğer varsa alerji ilaçlarınızı yanınızda bulundurun.

8 – Son tavsiyeler?


Havaalanına uzak olmayan bir otelde kalın, Hem para hem zaman kazanın. Eğer bütçeniz sınırlıysa üdört gün normal bungalow ya da odalarda kalırken son iki gününüzü Water Villa, ya da Water Bungalow tarzı  su üstüne inşa edilmiş özel odalarda geçirin. Hem son iki gününüzü mükemmel geçirmiş olacak hem de bütçenizi çok zorlamayacaksınız. Her şey dahil konaklama çok maliyetli olabilir. Eğer bütçeniz sınırsız değilse yarım pansiyon konaklama tercih edin. Yanınızda biraz atıştırmalık (kuru meyve, çerez, kraker, vs) götürürseniz öğle yemeği sıkıntınız olmaz. Sabah kahvaltıları ve akşam yemeği açık büfe olacağı için aç kalmak gibi bir korkunuz asla olmasın.
Eğer Maldivler'de Balayı konusunda size yardımcı olacak bir tur operatörüne ihtiyacınız varsa o zaman Pastoral Tour'un Maldivler Balayı Turu sayfasına göz atabilirsiniz.