Saturday, July 30, 2016

Kurban Bayramı Grand Azur Otel

Bu sene çok zor geçiyor. Terör saldırıları bir yandan, ekonoki problemler diğer yandan etrafımızı sarmışken bir de darbe teşebbüsü çıktı başımıza. Ama çok şükür hayattayız, sağlıklıyız. Ve hayatımıza hunharca müdahele edenlere karşı en iyi cevabı eskisinden de coşkuyla, eskisinden de daha yüksek motivasyonla, daha da hevesle hayatımıza sarılarak verebiliriz. Sizi korkuya sevk etmeye, yıldırmaya çalışanlara karşı en iyi tepkiyi ancak kabuğunuza çekilmeden, ama tedbiri de elden bırakmadan, yaşamaya devam ederek verebilirsiniz. O yüzden lütfen eğer imkanınız varsa seyahat planlarınızı ertelemeyin, gezilerinizi iptal etmeyin. Kurban Bayramında eğer tatile çıkmak gibi bir düşünceniz varsa bu düşünceden caymayın.

Sık sık beraber çalıştığım Pastoral Tour bu sene de Kurban Bayramında Marmaris D Resort Grand Azur ile işbirliği yaparak çok cazip bir tatil programı oluşturmuş. Otelin tek yetkili satıcısı olarak başka acentaların yanına dahi yaklaşamayacağı bir fiyat sunuyorlar.

Eğer Grand Azur'a daha önce gitmediyseniz dört beş günlük bir taitl için mükemmel bir seçim olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kumsalı şahane, denizi de gayet iyidir. Ancak en önemlisi ödüllü mutfağı ve yenilenen hali ile sunduğu üstün hizmet kalitesi. Geçtiğimiz iki yıl değişik zamanlarda iki defa gidip bir kaç gün geçirdim ve asla hayal kırıklığına uğramadım. Eminim siz de uğramazsınız.

O yüzden hiç bir rahatsızlık hissetmeden Pastoral Tour'un Kurban Bayramı Grand Azur Marmaris programını size tavsiye edebilirim.



Saturday, July 23, 2016

Bhutan'da Mutluluk



Bu gün yakın bir arkadaşımın blogundan araklama yapacağım. Daha iyisini yazacağımı bilsem üşenmem yazarım valla. Hem sonra izin de verdi :)

Bhutan'daki hepimie ders olunası politikadan, insanların mutluluğunu ilk sıraya alan Milli Mutluluk Politikasından bahsediyor. Muhteşem resimler için orijinal kaynağı olan: http://gezginpire.blogspot.com/2016/07/bhutanda-mutlu-olmak.html adresinde okumanızı tavsiye ederim

Seyahat bloglarında, havayolu dergilerinde mistik Bhutan’ın nasıl da Asya’nın son gizli hazinesi olduğundan bahsedilir. Son on yılda kademeli olarak turizme açılan ülke göz kamaştırıcı manzaraları, Budist manastırları, otantik kıyafetleri ile Bhutanlı insanların sevecenliği ile her zaman ilgi çeken bir seyahat noktası. Ancak Bhutan’ı tüm bu turistik özelliklerinden de ilgi çekici yapan bir unsur var ki üstünde biraz durmadan olmaz. Milli Mutluluk Endeksi ya da ingilizce tabiriyle Gross National Happiness (GNH). Milli Mutluluk Endeksi kavramını Bhutan kralı 1970’lerde ilk ortaya attığında fazla ciddiye alınmamıştı. Bu iyi niyetli kral (ki halkı tarafından delicesine seviliyordu) bir liderin, ya da bir hükümetin asıl amacının vatandaşlarını mutlu etmek olduğunu, bunun da Milli Gelir (GSMH – ya da İngilizcesiyle GNP) ile ölçülemeyeceğini öne sürüyordu. Bütün Bhutan sosyal politikası insanları mutlu etmek amacına yönelik olarak tasarlandı. Buna göre alt yapı yatırımları insanları rahatsız etmeyecek ve çevreye zarar vermeyecek şekilde yapılacaktı. Bhutan’ın doğal güzelliğine müdahale edilmeyecekti. Ve en önemlisi insanlara düzenli olarak ne kadar mutlu oldukları sorulacak, mutsuzluk kaynakları öğrenilecek ve yeni politikalar buna göre belirlenecekti. Eninde sonunda insanların asıl, en temel amacı mutlu olmaktı ve Bhutan aradaki tüm dolaylı yolları (ticaret, ekonomik büyüme, zenginleşme) reddederek (abarttım ama çok da değil, daha sonra bundan tekrar bahsedeceğiz) halkın mutluluğuna odaklanıyordu.


Peki mutluluk nasıl arttırılacaktı? Dördüncü Ejder Kral Jigme Singye Wanchuck’a göre mutluluk Bhutan’ın kültürüne, doğasına, tarihine, ve yerel değerlerine sahip çıkarak, bunlara zarar verecek politikalardan uzak durarak artacaktı. Bhutan’ın el değmemiş doğası korunacak, Budist değerler yeni nesle aşılanacak, insanların köylerinde verimli ve mutlu olması sağlanarak şehirlere yığılması engellenecekti. (Temel fikir bir yerlerden tanıdık geliyor mu?) Geçtiğimiz kırk küsür yıl Bhutan temel hatları bu şekilde çizilmiş bir hayat sürdü. Mutluluk düzeyi yavaş yavaş arttı. 2015 yılında tüm ülkede kapsamlı olarak yürütülen ölçümlerde (ayrıntılı anketler ve yüz yüze görüşmeler yoluyla yürütülen bir çalışma) insanların yüzde 43’ü çok mutlu ve tatminkar hayatlar sürdürüyor olarak tanımlandı. Benzeri bir ölçümü şu günlerde Türkiye’de yaptığınızı bir düşünsenize.
Peki bunun ekonomik bedeli ne oldu? Bhutan’ın son birkaç senedir (turizmin de etkisiyle) büyüme hızı yüzde 7 civarında ve hala dünyanın en otantik, en el değmemiş bölgelerinden birisi (Bir de komşu Tibet’te Çin hakimiyetinin getirdiği çevre ve tarih yıkımını görüp, onunla karşılaştırınca tam anlamıyla siyah ile beyaz zıtlığını hatırlıyorsunuz).

Ya siyaset? Demokrasi? Bhutan Krallığı 2008 yılında ilk defa demokratik seçimlere kavuştu. Kavuştu dememe bakmayın, aslında 700.000 kişinin yaşadığı ülkede kimsenin seçim falan istediği yoktu. Ejder Krallarından o derece memnundular ki seçim fikrine soğuk bakıp, biz memnunduk halimizden, sen bizi gayet güzel yönetiyordun, karıştırma şimdi ortalığı dediler. Ancak Jigm Singye Wanchuk 2008’de tahtı en büyük oğluna devrederken siyasi gücü de halka devretti ve ilk demokratik seçimler yapıldı. Geçtiğimiz 8 senede yeni kral ve seçimle iş başına gelen hükümetleri Wanchuk’un Milli Mutluluk politikasını yürütmeye devam ettiler. Son birkaç yılda artan zenginlik ve dünyaya açılma bir takım ölçülerde tatminsizlik hissini arttırsa da Bhutan hala dünyanın sayılı mutlu ülkelerinden birisi. Budist geleneklerine saygı sonsuz, geleneksel kıyafetler günlük olarak sıkça kullanılıyor, ve tüm ülkede plastik torba kullanımı yasak.

Bhutanlılar bu mutluluk işini o kadar ciddiye aldılar ki 2008’den itibaren konuyu Birleşmiş Milletler’de de gündeme getirdiler. Ve sonunda BM 2011 yılında “mutluluğu” küresel gelişme programına aldı ve 2011’de Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı. Bir anlamda diyebiliriz ki Bhutan’da çakan mutluluğa değer verme kıvılcımı aralarında BM, OECD ve AB de olan küresel aktörleri de sardı ve artık gelişme üzerine çalışmalarda mutluluk ve sübjektif kendini iyi hissetme hali ciddiye alınan bir kavram haline geldi.

Kaynak: http://www.gezginpire.com/2016/07/bhutanda-mutlu-olmak.html


Friday, July 22, 2016

Güney Hindistan ve Sri Lanka Turu

Bu gün reklam modumdayım galiba çünkü utanmazca bir turun reklamını yapacğım size. Seyahatlerimde sık sık kullandığım şirketin Pastoral Tour olduğunu blogu daha önce ziyaret etmiş olanlar biliyor. Sahipleri ile olan arkadaşlığım dolayısıyla sık sık bir araya geliyoruz. Verdikleri hizmet ilei lgili olarak da hiç bir çekincem olmadığı için gönül rahatlığıyla oluşturdukları programları tanıtıyorum arada sırada. Şimdi 2017 için gündemlerine yeniden aldıkları Güney Hindistan ve Sri Lanka Turu'nu tanıtacağım. Tanıtacğım derken utanmazca web sayfalarından kopya çekeceğim demek oluyor. İlginizi çekerse doğrudan web sayfalarına göz atabilirsiniz.

Buyursunlar efendim.

Hindistan denince akla ilk gelenler Delhi, Tac Mahal ve Ganj Nehri olabilir ama Hindistan Altın Üçgen diye tabir edilen turistik destinasyondan çok çok daha fazlasını sunuyor. Eğer Asya’ya bitişik olmasa kendi başına kıta sıfatını hak edecek kadar büyük bir coğrafyada yaşayan bir milyardan fazla insan, yüzlerce dil ve onlarca dini inancının binlerce yıldır kah barış içinde kah birbiriyle sürtüşerek yaşadığı bir diyar. Sizi alışılmış rotanın biraz dışında, Hindu inancının en görkemli tapınaklarını, Hint yarımadasındaki nadir Fransız miraslarından Pondicherry’yi görmek, Periyar’da binbir çeşit baharatın yetiştirildiği plantasyonlarda bir koku ve lezzet cümbüşü yaşamak, Sri Lanka’nın hem Budist hem de Hindu geleneklerine sahip çıkan tapınaklarında ruhani aydınlanma peşindeki inananları görmek ve Beruwala’nın altın renkli kumsallarında tropik denizin keyfini çıkartmak. Bu gezide geçirdğiniz günlerin nasıl birbiri ardına geçip gittiğini anlayamadan kendinizi dönüş yolunda bulacaksınız. Ama merak etmeyin telefonunuz ve fotoğraf makineniz unutulmaz anıların ölümsüzleştiği fotoğraflarla dolu olacak. Pastoral Tur ile Güney Hindistan ve Sri Lanka’da unutulmaz bir seyahat sizi bekliyor! Tur programızın detaylarını ve fiyat bilgisini aşağıda okuyabilirsiniz.

PROGRAM DETAYLARI

18 Şubat 2017 : İSTANBUL – MUMBAI (Bombay)

Sabah saat 17.30’da İstanbul Atatürk Havalimanı dış hatlar terminali Türk Havayolları kontuarı önünde buluşma. Check in ve pasaport kontrolünün ardından saat 19.30’de Türk Havayollarına ait TK 720 sefer sayılı uçuşla Bombay (Mumbai)’e hareket Geceleme uçakta…

19 Şubat  2017:MUMBAI

Sabah Saat 06:55’de Bombay’a varış. Alanda bizi bekleyen aracımız ile ilk olarak otelimize gidiyor ve giriş işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Fazla zaman kaybetmeden sabah turumuz için Fil Mağaralarına (Elephant Caves) doğru yola çıkıyoruz. Hindu ve Budist rahipler tarafından oyularak yaratılan mağaralar pek çok Hindu ve Budist heykelleri ile süslüdür. Öğleden sonra ise Bombay şehrini daha yakından tanıyacağımız şehir turumuza çıkacağız. Tur sırasında Hindistan Kapısı (Gateway of India) Afgan Kilisesi, Crawford Pazaryeri, Asma Bahçeleri ve Mahatma Gandhi’nin evi göreceğimiz yerler arasında. Hindistan’daki İngiliz hakimiyeti sırasında dünyanın en önemli  liman kentlerinden birisi haline gelen Mumbai bu gün de Hindistan’ın ticaret ve kültür hayatında önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Bu günkü turumuzda açık hava çamaşırhanesi olarak işlev gören Dhobi Ghat – dhobi çamaşır yıkayıcı anlamına gelir – Mumbai’nin pek çok otel ve hastahanesinin tüm çamaşırlarının yıkandığı, aynı anda yüzlerce yıkayıcı kadının açık havada çamaşır çitilediği tam anlamıyla fantastik bir yer olarak hafızalarımızda yer edecek. Aynı zamanda Mumbai’nin Kordon’u diyebileceğimiz Marine Drive’da kentin modern yüzüne tanık olacağız. Bu geniş ve uzun bulvara aynı zamanda Kraliçe’nin Gerdanlığı ismi de verilir çünkü C çeklindeki koyun etrafını dolaşan yol akşamları değerli taşlarla süslü bir gerdanlık gibi pırıl pırıl parlar. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.
Otel: Courtyard by Mariott 5* ya da benzeri

20 ŞUBAT 2017: MUMBAI – CHENNAI  (Mahabalipuram – Kanchipuram)

Erkenden alacağımız sabah kahvaltımızın ardından havaalanına transfer ve saat 10:00’da IndiGo Airways 6E 431 sefer sayılı uçuşu ile Chennai (Madras)’a hareket ediyoruz. Yerel saat ile 11:45’de Chennai’a varışımızı takiben bizi bekleyen özel aracımız ile tam günlük Mahabalipuram-Kanchipuram turuna çıkıyoruz. Mahabalipuram,  7.yüzyıl başlarında, deniz kıyısında inşa edilmiş, Dravidian tarzı mimariye örnek teşkil eden taş tapınaklarıyla meşhurdur. Arjuna’nın Cezası olarak da isimlendirilen Bhagirath’ın Cezası adlı yarım kabartmada, gerçek ölçüleriyle resmedilmiş hayvan, tanrı ve azizlerin Ganga’nın çöküşünü izleyişleri tasvir edilmektedir. Tepede, çeşitli tanrıların ve onların hayatlarından hikâyelerin, monolitik figürler ve yarım kabartma olarak tasvir edildiği dar koridorlar oluşturmak için taştan oyularak yapılmış 10 adet mağara tapınağı bulunmaktadır... Beş Ratha adı verilen monolitik tapınaklar, Şiva ve Vişnu’nun türbelerinin bulunduğu Kıyı Tapınağı da görülecek yerler arasındadır. Turumuzun ikinci kısmında, 2.yüzyıldan kalma bin adet tapınağı ve yüksek kalite ipeğiyle meşhur Kanchipuram şehrini geziyoruz. Bin adet tapınaktan günümüze sadece yüz tanesi kalmıştır. Bu tapınaklardan en önemli ve ilginç olanlarını (Ekambaresvara Tapınağı, Kailasantha Tapınağı, Varadaraja Swami Tapınağı, Vaikuntha Perumal Tapınağı) gezeceğiz… Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.

21 ŞUBAT 2017: CHENNAI – PONDICHERRY – CHENNAI

Sabah kahvaltımızın ardından günübirlik Pondicherry turuna çıkıyoruz. Dört bir yanı otantik tarih ve kültür miraslarıyla dolu Hindistan’da Pondicherry en bilinen şehirlerden birisi değil ancak kuşkusuz en ilginçlerinden. Hindistan denilince aklımıza Tac mahal, tapınaklar, Hint Fakirleri ve İngiliz kolonicilere karşı verilen bağımsızlık mücadelesi gelir. Oysa Hindistan bir İngiliz sömürgesi haline gelmeden önce pek çok şehri Hollanda, Portekiz ve Fransa hakimiyetine girmişti. Pondicherry de Fransız hakimiyetinde belli bir dönem yaşayan, ve günümüzde Fransız kolonyal mimarisinin izlerini taşıyan tek Hint kenti. New Orleans kentini hatırlatan binaları, Güney Hindistan’a özgü tapınaklar ve muhteşem kumsalları ile görülmesi gereken bir şehir. Pondicherry turumuz sırasında Auroville, ve Manakula Vinayagar Tapınağı da gezeceğimiz yerler arasında. Özellikle UNESCO tarafından da tanınan ve kendini “Erensel Kent” olarak tanımlayan Auroville’de dil, din, renk, ideoloji farkı gözetmeksizin tüm insanlığı bir araya getirme amacının ne aşamada olduğuna tanıklık edeceğiz. Tam 50 ayrı ülkeden gelen dünya vatandaşlarının yaşadığı Auroville yarı özerk yapısı ve ayrıcalıklı vatandaşlık statüsü ile dünyada benzeri olmayan bir sosyal yapılanma. Pondicherri turumuzun ardından Chennai’a geri dönüş yoluna çıkıyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.

22 ŞUBAT 2017: CHENNAI – MADURAI

Hindistan’da güneye ilerlemeye devam ediyoruz. Sabah kahvaltımızın ardından saat 09:45 deki 9W 2343 sefer sayılı uçuş ile Madurai’a doğru yola çıkıyoruz. Saat 11:11’da Madurai’a varışımızın ardından otelimize transfer. Öğleden sonra Madurai şehir turuna çıkıyoruz ve tur sırasında ünlü Tirumala Nayak sarayını geziyoruz. Ancak Madurai’da bulunmamızın asıl sebebi akşam saatlerinde ziyaret edeceğimz Meenakshi Tapınağı. Hindistan’ın en büyük tapınak komplekslerinden birisi olan Meenakshi tapınağı birden çok tanrı ve tanrıçaya adanmış. Lord Shiva’nın yatak odasından karısı Meenakshi’yi ziyaret etmek için onun odasına götürülmesini simgeleyen ayin her akşam tekrarlanır. Hindu olmayan ziyaretçilerin sadece sınırlı bir kısmına tanık olmasına izin verilen bu seremoni sırasında Shiva’nın altından yapılmış ayak izleri tahteravana yüklenerek tapınak içerisinde bir tur atarak Meenakshi’nin odasına taşınır. Her sabah Shiva buradan alınıp tekrar kendi odasına götürülür. Hiç kesintiye uğratmadan uzun yıllardır sürdürülen bu geleneğe dahil olmak tapınaktaki Hindu rahipler için büyük bir onur kaynağıdır. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde

23 ŞUBAT 2017: MADURAI – PERIYAR

Hindistan denince akla ilk gelenlerden birisi de kuşkusuz baharat ve Baharat Yolu’dur. Buraya kadar gelmişken adını, tadını, kokusunu yakından tanıdığımız ama taze hallerini belki de hayatımızda hiç görmediğimiz, kimisinin fiyatı kilogram bazında değerli taşlarla yarışan baharatların nasıl yetiştirldiğini görmeden geri dönmemek gerek. O halde Sabah kahvaltımızın ardından doğruca Periyar’a doğru yola çıkıyoruz.   Yaklaşık 4 saat sürecek olan yolculuk sonrası Periyar’a varış. 5Spice Village Hotel’e yerleşme. Öğleden sonra Periyar Baharat Bahçeleri gezimizi yapıyoruz. Periyar tabiat koruma alanı 800 km2’ye yayılmıştır ve Western Ghats’da yüksek sıradağların bir bölümünü de içermektedir. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde…

24 ŞUBAT 2017: PERIYAR / COCHIN

Sabah kahvaltımızın ardından özel otobüsümüzle yaklaşık 3 saat sürecek bir yolculuk sonrası Cochin’e varıyoruz. Otelimize yerleşme. Öğleden sonra Cochin şehir turu. Cochin’in dar sokakları ve mimari yapısı, Portekizlilerin, Hollandalıların ve İngilizlerin izlerini taşımaktadır. Bu şehir dünya haritasına Vasco de Gama tarafından konulmuştur. Vasco de Gama bu şehirde, St.Francis Kilisesi’nde gömülmüş ve mezarı 14 sene boyunca burada kalmıştır. Daha sonra Portekiz’e, Lizbon kentine taşınmıştır. Şehir turunda içinde Cochin Mihracelerinin portrelerinin, kostümlerinin, mücevherlerinin ve Hindu mitolojisinden sahnelerin tasvir edildiği yapıtların sergilendiği bir müze bulunan Mattencherry Palace (Hollandalı Sarayı), 1568’de inşa edilmiş, 1662’de Portekizliler tarafından yıkılmış ve 1664’te Hollandalılar tarafından tekrar yapılmış bir Sinagog, limanda Çinliler’in balık tutmak için kullandıkları düzenek görülecektir. Bu düzenekler ile her beş ila on dakika arasında ağlar sudan çıkartılarak balıklar ve yengeç, istakoz gibi deniz canlıları yakalanır. Basitliği ve verimliliği ile insanı şaşırtan bu balık avlama yöntemini ilk gördüğünüzde balık tutmak için iyi bir yol olmadığını düşünecek ancak kaldırılan ağlardan çıkan balıkları görünce fikrinizi değiştireceksiniz.  Akşam yemeğinden sonra Kathakali Dans Gösterisi’ni izlemeye gidiyoruz…Kerala Eyaletinin geleneksel tiyatral dans gösterisinde dram ve  komedi iç içedir. Geçmişte sadece erkeklerin rol aldığı bu harika gösteri epik Hint hikayelerini günümüze taşır. Kostümlerin ve performansın mükemmelliği, anlatılan hikayeleri bile gölgede bırakır…Geceleme otelimizde…

25 ŞUBAT 2017: COCHIN / COLOMBO / DAMBULLA / HABANARA

Sabah kahvaltısının ardından havaalanına transfer. Yerel havayollarına ait UL 166 sefer sayılı uçak ile saat 09.50’de Sri Lanka’nın finans başkenti Colombo’ya hareket. Saat 11.00’de Colombo’ya varış ve havaalanından bizleri bekleyen otobüsümüzle Dambulla’ya transfer oluyor, bu güzel şehri gezdikten sonra ve Dambulla’nın en önemli simgesi olan Dambulla Kaya Tapınağı’nı görmeye gidiyoruz. 160 metre yüksekliğindeki Dambulla Kayası’na oyulmuş olan mağaralar, sürgün olduğu 14 sene boyunca Kral Walagamba’ya ev sahipliği yapmıştır. Beş mağaraya yayılan tapınakları süsleyen resim ve heykellerin çoğu Buda’ya adanmıştır. Tapınağın özelliklerinden birisi hem Budist hem de Hindu figürlerine yer verilmiş olmsıdır. Bu tanrılara krallar adına yapılmış heykeller eşlik eder. Kral Walagamba, tahta yeniden çıkışının ardından buraya muhteşem bir kaya tapınağı yaptırmıştır. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Dambulla Tapınağı böylece çok çeşitli geleneklerden gelen resim ve heykellere ev sahipliği yapan bir kültür mirasıdır. Tapınağın gezilmesinin ardından Sri Lanka’nın en meşhur tatil yörelerinden olan ve beş yıldızlı tatil köyleriyle ünlü Habarana’ya transfer oluyoruz. 5otelimize yerleşme ve akşam yemeği. Geceleme otelde.

26 ŞUBAT 2017: HABANARA / MATALE / KANDY

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Kandy’ye hareket ediyoruz. İlk durağımız Baharat Bahçeleri ve Batik Fabrikası gezilerini yapacağımız Matale... Baharatlar, yüzyıllar boyunca Sri Lanka’nın en önemli ihracat ürünlerinden olmuştur. Sri Lanka’nın ihraç ettiği baharatların büyük bir kısmı evlerdeki bahçelerde yetiştirilir ve hem yemeklere tat katmak için hem de tıbbi ve kozmetik amaçlarla kullanılırlar. Matale’de bir bahart bahçesini ziyaret ederek tarçın, zencefil, kara biber, vanilya gibi değişik baharatların nasıl yetiştirildiğini görecek ve alışveriş yapabileceksiniz. Sri Lanka, ayrıca batik konusunda bir dünya lideridir. Batik dükkanları ve fabrikalarında çok çeşitli renk ve şekillerde batik kumaş ve kıyafetler üretilmektedir. Gezimizin ardından Kandy’ye varış ve 5otelimize yerleşme. Ardından Kandy şehrini tanıtıcı bir tur yapıyoruz: Sri Lanka’nın en büyük ikinci kenti olan Kandy Singhala Krallarının son yerleşimidir… Merkez noktasında sakin bir göl bulunan, tepelerle çevrili şehrin bir diğer özelliği de meşhur Diş Tapınağı’na (Temple of the Tooth) ev sahipliği yapmasıdır. Buddha’nın kutsal dişinin bulunduğu bu tapınak oldukça büyüleyici bir mimariye sahiptir ve ülkedeki en kutsal tapınaktır.  Mahaweli Diversion Project, baharat bahçeleri, el sanatları satan dükkanlar ve capcanlı Pazar yeri göreceğimiz yerler arasındadır.
Otelimizde alacağımız akşam yemeğinin ardından geleneksel Sri Lanka danslarını bir geçit şeklinde izleyeceğimiz Kandyan Dans Gösterisi’ne gidiyoruz… Peruklu ve ilginç kostümlü dansçıların akrobatik hareketlerine davullar eşlik edecektir…  Bu güzel gösteriden sonra Dalada Maligawa’ya gidiyor ve orada, dünyanın her yanından Budistlerin, Buda’nın, kutsal diş kalıntısına saygılarını sunmak için ibadet etmelerini izliyoruz. Geceleme otelimizde.

27 ŞUBAT 2017: KANDY / BERUWALA

Sabah kahvaltısının ardından özel otobüsümüzle Sri Lanka’nın batısında ünlü bir tatil beldesi olan Beruwela’ya hareket. Yol üzerinde Peradeniya Kraliyet Botanik Bahçeleri’ni gezeceğiz. Botanik Bahçesi 1821’de kurulmuştur. 59 hektar alana yayılmış olan bahçe,  Sri Lanka’nın en uzun nehri olan Mahaweli nehriyle de iç içe geçmiştir. Kuruluşunun temel amacı bitkilerin ticari kullanım için test edilmesi ve belirli iklim koşullarına alıştırılması olan Kraliyet Botanik Bahçesi, bugün dünyada aşağı  tropik iklim florasının en geniş koleksiyonlarından birine sahiptir. Gezimizin sonunda Beruwela’ya olan yolculuğumua devam ediyoruz. Yol üzerinde, Pinnawela Fil Yetimhanesi’ni geziyoruz. Bu yetimhane anneleri tarafından terk edilmiş ve çeşitli endüstriyel gelişim projeleri yüzünden doğal ortamlarından ayrı kalmış olan yavru filleri beslemek ve onlara bakmak için kurulmuştur. Pek çok yavru fil, büyüdükten sonra diğer filler tarafından kabul görmeyecekleri için tabiata geri bırakılamaz. Bu filler, yetimhanede birbirlerine arkadaşlık eder; büyüdüklerinde ise çoğunlukla, dünyanın dört bir yanındaki hayvanat bahçelerine transfer olurlar… Bebek fillerin biberonlarla beslenmelerini ve nehirde yıkanmalarını izlemek oldukça ilginç bir deneyimdir…Yolumuza devam ediyor ve Beruwala’ya varıyoruz. otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.

28 Şubat 2017: Beruwala

Beruwala’da tüm gün dinlenerek sahilin ve denizin tadını çıkartabileceğiniz gibi ücretsiz oalrak düzenlenen Galle turuna da katılabilirsiniz. Sri Lanka’nın en batı noktasında yer alan Galle ve Galle Kalesi önce Portekiz sonra da Hollanda hakimiyetine giren bölgenin askeri ve ticari bir merkez olması amacıyla inşa edilmiş ve geliştirilmiş. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.

01 MART 2017: BERUWALA – COLOMBO

Sabah kahvaltısının ardından Sri Lanka’nın başkenti ve en büyük şehri olan Colombo’ya hareket edeceğiz. Colombo’ya varışımızı takiben şehri tanıyacağımız panoramik bir tur yapacağız. Yakın zamana kadar Colombo, Sri Lanka’nın başkentiydi. Bu şehir halen ülkenin finans merkezidir. Koloniyel mimari ile modern gökdelenleri bir arada göreceğimiz şehrin en hareketli yeri Pettah’dır. Colombo Fort adlı yerleşim bölgesi de Pettah’ın aksine daha sakin ve modern bir Görünüme sahiptir. Colombo şehri aynı zamanda dünyaca ünlü çay mezatına ev sahipliği yapmaktadır. Gangarama, Budist Tapınağı, Wolfendall Kirk, Town Hall, Bandaranaike Memorial Konferans Salonu, Zooloji Bahçeleri ve yeni Parlemento Binası görülecek yerler arasındadır. Alışveriş için serbest zaman. Colombo, alışveriş severler için adeta bir cennettir… Yerel eşyaların yanı sıra ünlü tasarımcılara ait tekstil ürünlerini uygun fiyatlara bulabilirsiniz. Arzu eden yolcularımız, müthiş Hint Okyanusu manzarası eşliğinde gün batımını seyredip meşhur Seylan çayını yudumlayabilecekleri bir kafede zaman geçirebilirler. Ardından otelimize transfer oluyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.

02 Mart 2017 : COLOMBO / İSTANBUL

Sabah kahvaltısının ardından serbest zaman. Rehberimiz tarafından belirlenen saatte havaalanına doğru yola çıkıyoruz. THY’nin TK 731 sefer sayılı uçuşu ile saat 21.25’de İstanbul’a hareket. Geceleme uçakta. 

03 Mart 2017  : / İSTANBUL

Saat 05:30’da İstanbul’a varış ve turumuzun sonu. Yeniden görüşmek üzere

TUR FİYATLARIMIZ

NAKİTKK TEK SLİPTAKSİT
İKİ KİŞİLİK ODADA KİŞİ BAŞI3300 €3300 €585 € X 6
TEK KİŞİLİK ODADA KONAKLAMA FARKI850 € 
740 € X 6

Kaynak (source): Pastoral Tour - Güney Hindistan ve Sri Lanka Turu